22 Temmuz 2014 Salı

PKK'nın şeytani taktiği

Komünist terörle uzlaşma olmaz

Pkk'lılar namazla, abdestle, haşa, alay ediyor (şok görüntüler)

Pkk'nın hayat damarı anti materyalist ilmi propaganda ile kesilir (Harun...

Pkk ateist ve komünist bir örgütlenmedir

Pkk ateist ve komünist bir örgütlenmedir



Kuran-ı Kerim: "İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur." (Enfal Suresi, 73)

En büyük silah fikirdir.

PKK; Marksist, Leninist, Stalinist, komünist bir örgütlenmedir.

Komünizmin temeli materyalizmdir. Materyalizmin temeli Darwinizm'dir.

Darwinizm'in olmadığı yerde materyalizm olmaz. Materyalizmin olmadığı yerde komünizm olmaz. Komünizmin olmadığı yerde de PKK olmaz.

Bu ilanların ardından son zamanlarda yazarlarımız PKK'nın komünist, Stalinist bir örgütlenme olduğunu yeni yeni dile getirmeye başlamışlardır.

Bütün Türkiye'de anti-Darwinist, anti-materyalist, anti-komünist çok güçlü bir fikri propaganda şarttır.

PKK, Darwinizm ve materyalizm olmadan komünist propaganda yapamaz. Komünist propaganda yapamayınca taraftar bulamaz. Ve taraftar bulamayınca da gücünü kaybeder ve yok olur.

PKK'yı ayakta tutan güç komünist, materyalist, Stalinist düşüncedir. ^

Bu fikri besleyen her türlü Darwinist, materyalist, komünist faaliyete karşı yazılı ve görsel basınımız çok duyarlı olmalıdır.

Yıllardan beri söylediğimiz gibi, bu materyalist, komünist, Stalinist bataklık kurutulmadan sivrisinekleri tek tek ortadan kaldırmaya imkan yoktur.

PKK'ya en büyük darbe, Darwinizm'in ve materyalizmin yerle bir edilmesidir. PKK'yı destekleyen Avrupa'yı da yaptığına ve yapacağına pişman edecek, kolunu kanadını kıracak en büyük eylem budur.

"Bütün canlıları Allah yarattı" demeyi insanlık suçu gibi göstermeye çalışan Avrupa, Kuran'ı da yasaklatmak için ön çalışmalar başlatmıştır. Avrupa Parlamentosu'nun, 17 Eylül 2007 tarihli "Eğitimde Yaratılışçılığın Tehlikeleri" isimli raporunda, "Canlıları Allah'ın yarattığı inancı insan hakları için bir tehdittir" denmiştir. Bu konuyu, yakında Avrupa Birliği büyük suç kapsamına almak için hazırlık yapmaktadır. Yani Kuran'da, Tevrat'ta ve İncil'de yazıldığı gibi "İnsanları Allah yarattı" demek suç olacaktır. Bu, materyalist Avrupa Birliği kriterlerine göre, Avrupa komünizminin çok tehlikeli olan ilk adımıdır.

PKK, Avrupalı Marksist-komünist derin devletler tarafından yönlendirilmektedir. Bunlar bir aile gibidir ve tek merkezden yönetilirler. Komünizm dünyayı kapsayan bir ideolojidir. Komünizmi destekleyenlerin nihai amacı, bütün dünyada komünist düzen kurmaktır. Dolayısıyla, ana hedef PKK'nın sadece bölgesel hakimiyeti değil, PKK desteğiyle Türkiye'nin Batısı'nda da komünist rejim oluşturmak ve Türkiye`yi Doğu Komünist Türkiye, Batı Komünist Türkiye olarak ikiye ayırmaktır. Sonra da bütün Ortadoğu`ya komünizmi hakim etmek amaçlanmaktadır. Bu projeyi de dünyadaki tüm komünist partiler ve komünist derin devletler destekleyip organize etmektedir. AB çok yakın bir gelecekte ‘Avrupa Komünist Birliği’ ismini alacaktır. Bu sebeple, şimdiden, komünizmin şiddetle karşı olduğu din, devlet, ahlak, aile gibi gerçekleri ortadan kaldırmak için yoğun bir gayret içerisindedirler. Yine aynı nedenle, Yaratılışçılık tabir edilen, bütün kainatı ve canlıları Allah’ın yarattığı inancını yasaklamak için tedbirler almaktadırlar. Fransa’da Yaratılış Atlası’nın yasaklanması bu tedbirlerden sadece bir tanesidir. Bu vahim duruma karşı yoğun bir inanç seferberliği şarttır. 

Türkiye’de de komünist derin devlet çetesinin birçok elemanının her tarafa sızdığı halk tarafından bilinmektedir. Halihazırda gizli olarak halk arasına, devletin birçok kurumuna ve basına dağılmış komünist devrimci, materyalist, Darwinist binlerce eski militan, -kendilerini gizlemiş olarak- kendi komünist ideallerine ulaşmak için faaliyet halindedir. Bunlar açık veya gizli olarak PKK'yı desteklemektedir. 


BÖLÜCÜ ÖRGÜT ELEBAŞININ KOMÜNİST OLDUĞUNU İSPAT EDEN İZAHLARI 

"Lenin 1900’de ne ise ben de 21. yüzyıl sosyalizmini temsil ediyorum, reel sosyalizmle savaşarak, emperyalizmle savaşarak yeni sosyalizmi inşaa ediyorum." (Özgür Yaşamla Diyaloglar, s. 201) 

"PKK, Marksizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir."(Kürdistan’da Halk Kahramanlığı, s.78) 

"Bizim ortamımızda sosyalizmin ve komünizmin ölçüleri egemendir. Sosyalizmde herkese emeği kadar verilir. Bu, parti (PKK) içinde de geçerlidir. Bu, komünist toplumun kuruluşuna kadar da geçerli olacaktır." (Tasfiyeciliğin Tasfiyesi, s.153) 

"İşte proletaryanın kahramanları Marks ve Engels. İşte onun teorik, siyasal dahisi Lenin ve yine onun pratik ustaları Stalin, Ho Chi Minh ve Mao. Ve bunların önderliğinde yürüyen birçok ulusal ve enternasyonalist kahraman. İnsanlığın özgürlük bilincini ayaklandıran, örgütlendiren ve halk ordusu denilen orduları ortaya çıkaran bu büyük kahramanların insanlık tarihindeki yeri gerçekten büyüktür." (Kürdistan’da Halk Kahramanlığı, İstanbul, Mart 2004, s.87) 

Ateist ve Komünist Olan Bölücü Örgütün Elebaşının Allah ve Din Hakkında Bazı İfadeleri (YÜCE ALLAH’I TENZİH EDERİZ) 

Aşağıdaki alıntılar, bölücü örgütün elebaşının kitaplarından alınmış, bizzat kendisine ait ifadelerdir. Bu ifadelerin tümü, bu kişinin ateist olduğunu ve İslam’ı kendi sığ materyalist anlayışıyla yorumladığını ortaya koymaktadır: 

Lise dönemlerinde büyük felsefik bunalımı yaşadım. Tanrı ile savaşı verdim, bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı oldum. (Özgür Yaşamla Diyaloglar, Ekim 2002, s. 257) 

Tek tanrılı din ideolojileri, baştan sona siyaset ideolojileridir. Dini söylem, Allah, peygamber ve melek gibi kavramlar dönemin siyasi literatürüdür. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 204) 

Allah bir nevi ortaçağın feodal manifestosudur, temel yasası ve bildirgesidir. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 313) 

Namazın kendisi de genel anlamda bir tiyatrodur. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 354) 

Bölücü Örgütün Eelebaşının Darwinist İzahları 

Bölücü örgütün elebaşı, her komünist gibi Darwinizm’i mutlak bir gerçek olarak benimsemiş, örgütün tüm ideolojik alt yapısını bu bilimdışı aldatmaca üzerine bina etmiştir. 

İlkel komünal topluluk dönemi, İNSANLIĞIN HAYVANLAR ALEMİNDEN KOPARAK tarih sahnesine çıktığı, son derece geri üretim güçleri ve bu temelde şekillenmiş basit üretim ilişkilerinin hüküm sürdüğü bir aşamayı ifade eder. (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.25) 

Başlangıçta insanın kendine yakın hayvan türlerinden pek farkı yoktur. Doğada hazır bulduklarını yer, ağaçlar üzerinde ve kavuklarda örgütsüz bir şekilde barınır. Ama düşünme ve konuşma yetisini kazanmasıyla birlikte, yiyecek toplamada, DİĞER HAYVANLARA karşı kendini savunmada, doğal afetlere karşı kendini korumada, bazı ilkel taş araçları geliştirmek ve hemcinsleriyle dayanışma içine girmek kaçınılmaz olur. Bu aşamaya kadar, HAYVANLAR ARASINDA GEÇERLİ OLAN; BİYOLOJİNİN EVRİMLER KANUNU hüküm sürmektedir. (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.13) 

HAYVANIN EN İLERİ SOSYALLEŞMİŞ BİÇİMİ İNSANDIR. En vahşi hayvandır insan, en acımasız hayvandır. (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.106) 

Vatandaşlarımızı Birbirine Düşman Etme Oyunun Dikkat! 

Doğudaki komünist terör örgütü mensupları ile terör mağduru Doğulu masum vatandaşlarımızı çok iyi ayırt etmek gerekir. Doğulu masum vatandaşlarımıza daha fazla şefkat göstermek, koruyup kollamak güzel ahlakın gereğidir. Aksi, terör örgütünün istediğidir ve gafilane, hatta hainane bir hareket olur. Doğulu vatandaşlarımıza karşı diğer vatandaşlarımızı düşman etmeye yönelik oynanan oyuna, yapılan provokasyona karşı dikkatli olmak gerekir. Bu oyuna gelmek, aklı başında, güzel ahlaklı hiç bir insan için düşünülemez. Bu gaflet, hıyanet ve dalalettir. Doğu insanı tüm milletimiz gibi, şefkatli, sevecen, sevgi ve saygıdan hoşlanan, dürüst, haysiyetli, misafirperver, kadir kıymet bilen, vefalı insanlardır. Terör örgütünün ve Avrupalı terör odaklarının bu büyük oyununa gelmekten şiddetle kaçınmak gerekir. Bu oynanan sinsi oyunu alaşağı edelim. Vatandaşlarımızın birbirine kin, nefret ve öfke ile yaklaşmasını, birbirlerine düşman olmasını isteyen bu odaklara karşı en etkili şamar, milletimizin birbirine dostane, sevecen ve saygılı yaklaşmasıdır. 






9 Temmuz 2014 Çarşamba

PKK TERÖRÜNE KARŞI İLMİ SEFERBERLİK BAŞLATILMALI; 4. BÖLÜM

PKK TERÖRÜNE KARŞI İLMİ SEFERBERLİK BAŞLATILMALI; 1. BÖLÜM

PKK TERÖRÜNE KARŞI İLMİ SEFERBERLİK BAŞLATILMALI; 3. BÖLÜM

KÜRTLER VE TÜRKLER BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ, ARALARINA YENİ SINIRLAR ÇEKİLEMEZ

PKK TERÖRÜNE KARŞI İLMİ SEFERBERLİK BAŞLATILMALI; 2. BÖLÜM

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Ülkemizdeki terör konusunun temelinde Darwinizm vardır.

 

Hakkari'de gerçekleşen hain saldırıda şehit düşen yiğit askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine de başsağlığı, yaralı olan askerlerimize de Allah'tan acil şifalar diliyoruz.
Komünist bölücü terörün kaynağı Darwinizmdir

Darwinizm bölücü terörün gıdasıdır. Bu nedenle Darwinizm fikren ortadan kaldırılmalıdır.
Bunun yolu ise insanlara sorumsuz bir hayvan olmadıklarını, Allah'ın yarattığı,
ahirette yaptıklarından hesap verecek bireyler olduklarını anlatmaktır.

Darwinizm'in yalanlarına göre, hayat bir mücadele ve savaş yeridir. Hayatta kalabilmek için bu savaştan galip çıkmak, yani kıyasıya savaşmak gerekir. İnsanlık tarihinin bir çatışmadan ibaret olduğunu ve gelişmenin savaşmakla mümkün olduğunu iddia eden komünizm ve faşizm, Darwinizm'in bu temelsiz iddialarından dayanak bulmuştur.

Masum insanları acımasızca katleden, sorunların şiddete başvurarak çözülebileceğini sanan, çatışmanın kaçınılmaz olduğuna inanan bölücü terör de Darwinist telkinlerle beslenmektedir. Darwinizm, bölücü terörün gıdasıdır. Bu zehirli gıda artırıldığında, yani Darwinist iddialar desteklenip gündemde tutulduğunda, bölücü terör güçlenip kuvvet kazanır. Bu gıda kesildiğinde, yani Darwinizm'in yalanları ifşa edilip bilimsel olarak geçersizliği gözler önüne serildiğinde, bölücü terör de son bulur.

DEVAMI >>>

SAYIN ADNAN OKTAR'IN KOMÜNİZMLE MÜCADELEYİ ANLATTIĞI RÖPORTAJ KESİTLERİ >>>

Komünizmin kanlı tarihi 1

Komünizmin kanlı tarihi 2

Komünizmin kanlı tarihi 3
 Komünizm, din, devlet ve aileye düşmandır

Deccal komitesi: Darwin, Marx, Stalin, Lenin, Mao, Trotsky ve diğer kanlı faşist ve komünist liderler Bölücü komünist ayaklanmaya karşı bilimsel fikri mücadele şarttır
Allah’ı inkar adına ortaya çıkmış olan; insanlara, Allah’a karşı sorumlu olmayan başıboş birer hayvan olduğu telkinini veren, her şeyin tesadüflerle meydana geldiği iddiasını kitlelere yayan ve doğal seleksiyon iddiası ile tüm dünyaya zayıfların yok olması, güçlülerin ise hayatta kalması düşüncesini yayarak 20. yüzyılın başından itibaren bütün dünyayı zulme, dejenerasyona, kitle katliamlarına, savaşlara sürükleyen EVRİM TEORİSİNİN, ASIL KORUYUCUSU, ASIL DESTEKLEYİCİSİ MASONLUKTUR.

Evrim teorisini bugünkü hali ile ortaya atan ve bu aldatmacanın kitlelere yayılmasına önayak olan Charles Darwin’in dedesi ERASMUS DARWİN, İSKOÇYA’DA, CANONGATE KİLWİNNİNG NO. 2 LOCASINA BAĞLI ÜNLÜ BİR MASONDUR. CHARLES DARWİN DE DEDESİ İLE AYNI LOCADANDIR, 27 DERECEDEN MASONDUR. Charles Darwin’in kardeşleri de aynı şekilde masondur.

Darwin’in görüşlerinin yayılmasından sonraki 150 yıl boyunca tüm dünyada Allah inancının zayıflamasının, ateistlerin çoğalmasının, dünyanın büyük bir karışıklık ve dejenerasyon içine girmesinin, dünya savaşlarının çıkmasının, toplumların içinde nefret ve öfkenin yayılmasının, kitle katliamlarının, cinayetlerin çoğalmasının, soykırım, ırkçılık gibi toplumları felakete götüren görüşlerin yaygınlaşması, bu aldatmacanın MASONİK BİR DARWİNİST DİKTATÖRLÜK idaresi altında dünyanın hemen her kurumuna, okullara ve devlet yönetimlerine yerleşmiş olması nedeniyledir.>>>

Darwinizm, komünizm, materyalizm, şiddet ve terör birbirlerinden ayrılmaz bir bütündür. İnsanları isyana, kavgaya, başıbozukluğa, sevgisizliğe, bencilliğe ve ahlaksızlığa yönelten Darwinizm yok edilmeden insanlar arasında dostluk ve kardeşliğin tesis edilmesi mümkün değildir.

İnsanı insan yapan değerlerden uzaklaştırılan, hayatın mücadeleden ibaret olduğu yönündeki Darwinist telkinlerle yetiştirilen insanlar için artık ailenin, din ahlakının, namus ve şerefin bir önemi kalmamakta, bu insanlar her türlü sapkın ideoloji ve akımın peşinden gidebilmektedir.

Ülkemizdeki terör konusunun temelinde Darwinizm vardır. Bugün askerimize, polisimize ve milletimize silah çeken azılı komünist militanlar, Darwinizm’in korkunç boyutlardaki etkisinin en somut delilleridir.
- Zaman zaman gündeme gelen “dağdakini ovaya indirmek” tarzı önerilere karşı son derece uyanık olmak gerekmektedir. Yıllarca Darwinist-komünist telkinlerle eğitilmiş, Türkiye Cumhuriyeti’ni düşman sayan teröristlere, barış hoşgorü ve af mesajları göndermek, komünist bölücü örgütün ekmeğine yağ sürmek anlamına gelecektir. Bu tür akılsızca yaklaşımlar boş yere gündemi işgal etmekte, bölücü örgüte zaman ve zemin kazandırmaktadır.

- Dağdaki bölücü terör örgütü mensubu ovaya salıverildiğinde, bir gün önce mayın döşeyen, yol kesen, ağır silahlarla askerimize saldıran bölücü militan, halkın arasına sızacak, yeni militanlar ve devlet düşmanları yetişmesi için var gücüyle çalışacaktır. Böyle bir duruma çanak tutmak, dağdaki militanı ovaya salıp komünist, materyalist, Darwinist propaganda yapmasına olanak sağlamak, büyük bir dalalet ve ihanet olacaktır.

- Daha karşıdaki terörist gücün ideolojisi ve hedefleri konusunda bile teşhis konulamadığını gösteren bu tür yaklaşımlara anında cevap verilmelidir. Devletimizin karşısındaki örgüt dış güçlerce yönlendirilmektedir ve amaç ülkemizin doğu kısmını koparmak, hemen akabinde kalan kısmı da güçsüz ve zayıf duruma düşürmektir. Çin, Kuzey Kore, Venezuella, Küba gibi Marksist-Leninist ülkelerin tamamının, İsveç, Norveç, Danimarka gibi sosyalist kanadın iktidarda olduğu ülkelerin ve Avrupa'daki tüm Marksist ve sosyalist partilerin, -aynı inancı paylaştıkları için- açık ya da dolaylı biçimde Güneydoğu'daki komünist-bölücü teröre destek verdikleri de bilinen bir gerçektir. >>>

Komünizm de, faşizim de şeytanın iki boynuzudur. İnsanlığı mahveden yecüc ve mecücün kabilesinden biri komünistler, biri faşistlerdir. Faşizme karşı mücadele, komünizme karşı mücadele insanlık görevidir. Türk politikası hep antikomünist olmuştur. Emniyetimiz de, milli istihbarat teşkilatımız da, ordumuz da her zaman antikomünist faaliyet yapmıştır. Özel harp dairesi de öyle antikomünisttir ve yiğitçe bir tavır almışlardır. Hiçbir şekilde de müsaade etmemişlerdir, yoksa 30 kere komünizm gelirdi Türkiye’ye. O zaman ülkücü gençler de, koç yiğitler aslanlar gibi direndiler. Çanakkale geçilmez, Türkiye aşılmaz dediler. Nur talebeleri, Süleymanlı kardeşlerimiz hepsi can siperhane gayret ettiler. Allah hepsinden razı olsun. Komünizmi Türkiye’ye sokmadılar. Yoksa 12 Eylül’den önce net kararlıydılar, Türkiye gitmişti adeta, bütün sokaklar işgal edilmişti. 

(Adnan Oktar'ın 03 Haziran 2011 tarihli röportajından)
 
Komünizm, geçtiğimiz 20. yüzyıla damgasını vurmuş bir ideolojidir. Ama bu damga, sadece baskı, zulüm, kan ve gözyaşı doludur. Tarihçilerin hesaplamalarına göre, sadece bu ideoloji nedeniyle 20. yüzyıl boyunca 120 milyon insan öldürülmüştür. Bunlar, bir savaş sırasında cephede ölen askerler değil, komünist devletlerin kendi halklarının içinden öldürdükleri sivillerdir. 100 milyon erkek, kadın, yaşlı, küçük çocuk, bebek, sadece "komünizm" denen bu soğuk, katı, sert ve vahşi ideoloji nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Dahası, komünist rejimler tarafından temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılan, göçe zorlanan, sistemli olarak kıtlıkla yüz yüze getirilen, hapsedilen, çalışma kamplarında köle olarak kullanılan on milyonlarca insan vardır. Milyonlarca insan da komünist gerilla gruplarının, terör örgütlerinin kurşunlarına hedef olmuş veya hedef olma korkusu altında yaşamıştır. >>> Bugün görünürde komünizmin vahşi uygulamaları azalmış durumda. Artık insanlar kupon karşılığı yemek almıyor, tek tip giyinmeye zorlanmıyor, Mao'nun "küçük kırmızı kitabı"nı ezberlemedikleri için işkence görmüyorlar. Ancak komünist rejimin yeni dünya düzenine uyarlanan versiyonu tüm acımasızlığıyla hayatta... 
Söz konusu komünist vahşetin en çok hedefi olan bölge ise, Uygurlu Müslüman Türklerin yaşadığı Doğu Türkistan. Doğu Türkistanlı Müslüman Türkler, sadece dinlerini yaşamak istedikleri için tutuklanıyor, işkenceleri ile ünlü Çin hapishanelerinde yıllar boyunca tutuluyor, özgürlük ve demokrasi taleplerini dile getirenler acımasızca idam ediliyor. 
Çin zulmünü durdurmanın ve  kesin netice alınmasının tek yolu Türk-İslam Birliği'nin kurulmasıdır. Birlik olmuş bir Türk-İslam alemi, son derece caydırıcı ve etkili bir güce sahip olacaktır. >>>

 Başbuğ Alparslan Türkeş bölücü tehlikeye 
karşı çözüm öneriyor
   
İLANLAR
   
1.  Bölücü Komünist Teröre Karşı Anti-Komünist Bilinçlenme Şarttır 9.  Komünist Çin Dehşet Saçıyor

2.  Bölücü Örgütün Oyunlarına Dikkat! 10.  Komünist İdeoloji Her Yönden Kıskaca Alınmalıdır

3.  "Bölücü Terör"ün Gerçek Adı "Komünist Terör"dür 11.  "Komünizm Artık Bitti Oyunu"na Dikkat!

4.  Çin, Müslüman Uygur Türklerine Yaptığı Soykırımı Durdurmalı, Zorla Alınıp Götürülen Uygur Türklerinin Nerede Olduğunu Açıklamalıdır 12.  Komünizm Tehlikesi Önemsenmeli!

5.  Doğuda Kan Döken Bölücü Örgüt, Ateist ve Komünist Bir Örgüttür 13.  "Sosyalist Enternasyonal" Komünist Bölücü Örgütün Destekçisidir

6.  Doğu Türkistan'da Müslüman Türk milletine yapılan soykırım durdurulsun 14.  Türk İslam Birliği 'Doğu Türkistan Sorunu'nun Çözümüdür

7.  Komünist Ayaklanmaya Karşı Milli Seferberlik Şarttır! 15.  Türkiye 10-20 Yıl İçerisinde Süper Devlet Olacak

8.  Komünist Bölücü Terörün Çözümü Bataklığın Kurutulmasıdır 16.  Türkiye'nin Liderliğinde Türk Birliğinin Desteğinde Türk-İslam Birliği

  17.  Zulüm, baskı ve şiddetin son bulması için Türk İslam Birliği şart

BU SİTE ADNAN OKTAR'IN ESERLERİNDEN FAYDALANILARAK HAZIRLANMIŞTIR.

  www.komunizmvedarwinizm.com

http://www.komunizmnedir.com/ http://www.komunizminbitisi.com/

http://www.fasizmvekomunizm.com/ http://www.komunizm.com/

- Komünist ideoloji iş başında >>>  - Komünist bölücü terörün kaynağı Darwinizmdir >>>

 - Komünist ideolojinin karanlık yüzü >>>

- Komünist terörün felsefesi: İnsanın hayvanlaştırılması >>>

- Komünist topraklarda bir İslam toplumu: Doğu Türkistan >>>

 - Komünizm gizleniyor >>>

- Komünizmin vazgeçilemeyen içgüdüsü: Terör vahşeti >>>  

- Darwinizm - Komünizm ittifakının iç yüzü >>>  

- Komünist romantizm'in karanlık yüzü >>>

- SSCB'nin çöküşünün 10. yılında komünizmin geleceği >>>  

- PKK ile Gelinen Mücadelede Ortak Nokta: Fikri Mücadele Şart >>>   ,

- Bölücü örgütün gizlemeye çalıştığı komünist kimlik >>>

- Komünist ideoloji Darwinizm'le hayat bulmaktadır >>>  

 - Bölücü Örgütün Gizlemeye Çalıştığı Komünist Kimlik >>>
 
 - Uzakdoğu komünizmi >>>

- Stalin nasıl komünist oldu? >>>  -

 -Uygur Müslümanları Komünist Çin İşgaline Direniyor! >>> 

- Materyalizmin Kanlı Yüzyılı >>>


- Komünizmin din düşmanlığı >>>



 

Atatürk Komünizme Karşıdır



Atatürk'ün Dikkat Çektiği Tehlike: Komünizm

Atatürk, Marksizm'in ve komünizmin kesinlikle karşısındadır.
Atatürk, millet realitesinin ve milliyetçiliğin temel unsurlarını red ve inkar eden Marksizm'in ve komünizmin kesinlikle karşısındadır. Ülkeyi felakete sürükleyecek, sınıflara bölecek, menfaat gruplarını çatışmaya sokacak bu ideolojilerin her zaman karşısında yer almıştır.

Bolşevik liderler, Türkiye'de komünist köylü hareketin yapılmasını sürekli teşvik ve tahrik etmişlerdir.
Atatürk'ün başlattığı Türk Devrimi doğuşundan itibaren bu tehlikelerle karşılaşmış, Bolşevik liderler, Türkiye'de komünist köylü hareketin yapılmasını sürekli teşvik ve tahrik etmişlerdir. Komünistler, Türkiye'de milli ve bağımsız bir devletin kurulmasını istememışlerdir. Sosyal Hariciye Komiseri Çiçerin, daha 13 Eylül 1919'da, Sivas Kongresi sıralarında, Türk köylüsünün komünist olmayan idarecilere karşı isyan etmesini tavsiye ederek, Türk hareketine karşı davranış ve anlayışını göstermiştir.

Ayrıca Atatürk,
çeşitli zamanlarda komünizmi tehlikeli gördüğünü ve hiçbir zaman bu karanlık sisteme geçit vermeyeceğini ifade etmiştir. 
Atatürk'ün bu konudaki bir sözü şöyledir:

6 şubat 1921'de;

Atatürk Komünizme Karşıdır
21 Haziran 1935'de;

Büyük Önder Atatürk Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektupta
komünizm tehlikesine karşı Türk Milleti adına duyduğu endişeyi şöyle dile getirmiştir:

Atatürk Komünizme Karşıdır

Türkiye'ye sosyal, ekonomik ve kültürel yön vermeyi hedefleyen Atatürk, hedefini gerçekleştirmede komünizmi, halkı için büyük bir tehlike olması dışında farklı bir şekilde değerlendirmemiştir.
Çünkü, bu kuramda fert yok, devlet vardı.
O, "Ferdin hakkı ferde, devletin payı devlete" diyordu. Ne ferdi yutan devlet, ne devleti sömüren fert olmalıydı. Bu nedenle devletçilik ilkesini esas aldı.

Bu düşüncelerinin aksi yani komünizmin uygulanması halkın özgürlüğünün alınması, ülkenin kalkınma yerine yok olma sürecine girmesi demekti. Bu nedenlerledir ki; 
Atatürk, komünizmi aziz Türk Milleti için büyük bir tehlike olarak görmüştür.

Komünizmin hiçbir şekilde hayatını adadığı vatanına girmesini istemeyen Atatürk Milleti'ni bu büyük tehlikeye karşı uyarmıştır. Yüce Atatürk'ün, "Komünizm, Türk Dünyası'nın en büyük tehlikesidir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir." (Faruk Şükrü Yersel, Eskişehir Gazetesi, 1926) sözlerinde Türk Milleti'ne yaptığı uyarı açıktır. Bu nedenle Türk Milleti, komünizmi en büyük düşman bilmeyi ve gördüğü her yerde ezmeyi, Türklüğe karşı manevi bir sorumluluk olarak kabul etmektedir.

Bu site Harun Yahya'nın eserlerinden faydalanlarak hazırlanmıştır.

http://www.ataturkvekomunizm.beyazsiteler.com/